Canlılar; büyüme, gelişme, üreme, yıpranan
dokuların onarımı ve günlük hayattaki diğer
faaliyetleri için ihtiyaç duydukları enerjiyi,
tükettikleri besinlerden sağlarlar. Bu faaliyetler
için tüketilen yiyecek ve içeceklerin tümüne besin
denir. Sağlıklı bir yaşam için besinlerin
vücuda alınmasına ise beslenme denir.
Bir arabayı düşünün. Arabanın içinde
yakıt yoksa araba hareket edemez. Besinler
de canlıların hareket etmesi ve yaşamları
sürdürmesi için gerekli olan yakıtı (enerjiyi)
besinlerden sağlarız.
1-Hareket etmek için
2-Vucudumuzun düzenli çalışması için
3.Hastalıklardan korunmak ve iyileşmek için
4-Yaşamak, büyümek dengeli gelişmek için
beslenmek zorundayız.
Besinlerin bazılarını bitkilerden, bazılarını hayvanlardan
elde ederiz. Domates, salatalık,
patlıcan, biber, kabak, elma, armut ve portakal bitkilerden
elde ettiğimiz besinlerdendir.
Hayvanlardan elde ettiğimiz besinlere ise bal, et, süt, yumurta,
peynir, yoğurt
örnek olarak verilebilir.
Besinlerin içinde vücudumuz için gerekli maddeler bulunur.
Her yiyecekte besin içerikleri farklıdır.
Besin içerikleri adı verilen
bu maddeler; protein, karbonhidrat, yağ, vitamin, su ve minerallerdir.
Besin içeriklerinin vücudumuzda belirli görevleri vardır.
Organik besinler: Canlılardan (hayvan ve
bitkilerden) elde ettiğimiz et, yumurta, süt,
meyve ve sebze gibi besinlerdir.
İnorganik besinler: Hava, su, tuz, güneş ışığı
ve mineraller gibi cansız besinlerdir.
Hayvanlardan elde ettiğimiz besinler
(et, süt, balık, yumurta, bal, peynir, ayran,
köfte vs ) hayvansal besinlerdir.
Bitkilerden elde ettiğimiz meyveler,
sebzeler, tahıllar, kuru yemişler bitkisel
besinlerdir.
Proteinler
Vücudumuzda kesik, kırık ve yaralanma gibi durumlarda yıpranan veya hasar gören
yapıların onarımında proteinler görevlidir. Proteinler yapıcı ve
onarıcıdır. Bazı vitaminlerin yapımında, saç ve tırnakların uzamasında
görevlidir. Proteinler, vücudumuzun hastalıklara karşı dirençli olmasında
rol oynar. Proteinlerin zekâ gelişimine de olumlu etkisi vardır.
Proteinler ayrıca büyüme ve
gelişme için gerekli besin içeriğidir. Bebeklerinin sağlıklı gelişimi için
anne adaylarının yeterli miktarda protein tüketmesi gerekir.
Et, süt ve süt ürünleri yumurta; mercimek, kuru fasulye, nohut, badem gibi
besinler protein bakımından zengindir.
Karbonhidratlar
Vücudumuz gerekli olan enerjiyi karbonhidratlardan sağlar.
Günlük hayatta spor yapmak, ders çalışmak gibi birçok faaliyeti
gerçekleştirmek için enerjiye
ihtiyaç duyarız. Vücudumuz için gerekli enerjiyi öncelikle
karbonhidratlardan karşılarız. Eğer karbonhidrat fazla tüketilirse şişmanlamamıza neden olur.
Tahıl ve tahıl ürünleri, mısır, yulaf, pirinç, arpa, makarna, muz, ekmek, bal,
üzüm, patates, karbonhidrat bakımından zengin besinlerdir.
Yağlar
Yağlar da tıpkı karbonhidratlar gibi enerji verici besin
içerikleridir. Vücudumuzun enerji ihtiyacını karbonhidratlardan
karşılayamaması durumunda, yağlar enerji kaynağı olarak
kullanılır.
Vücudumuzda ihtiyaç fazlası karbonhidratlar yağlara
dönüştürülür. Bu durumda yağlar, vücutta derinin altında ve belli
bölgelerde depolanır. Depolanan yağlar kilo almamıza ve şişmanlamamıza neden olur.
Yağlar vücudu darbelere ve soğuğa karşı korur.
Soğuk bölgelerde yaşayan kutup ayısı, penguen, balina
gibi hayvanların vücutlarında çok miktarda yağ bulunur.
Yağları hem hayvansal hem de bitkisel besinlerden elde ederiz. Zeytin, fıstık, mısır, susam, ayçiçeği,
fındık, soya gibi bitkisel besinler; et, balık, süt, peynir, tereyağı gibi hayvansal
besinler yağ bakımından zengindir.
Vitaminler
Vitaminler vücudumuzda düzenleyici olarak görev
yapan besin içeriklerindendir. Vitaminler vücudumuzun
mikroplara karşı dirençli olmasını ve hastalandığımızda
iyileşmemizi sağlar. Meyve ve sebzelerde bol
miktarda vitamin bulunur.
Mineraller
Dengeli beslenmek için yeterince mineral
alınmalıdır.
Mineraller de vücudumuzda düzenleyici olarak
görev yapar. Toprakta, deniz ürünlerinde, su, maden
suyu, meyve suları, sebze ve meyvelerde bol miktarda
mineral bulunur.Tüm yiyecek ve içeceklerin içinde bir miktar vardır.
Kemik ve dişlerimizin güçlenmesi,
yaraların iyileşmesi, kemiklerimizin sağlam olmasında,
kanın pıhtılaşması ve kasların kasılıp
gevşemesinde mineraller görevlidir.
Kalsiyum, fosfor, potasyum,
demir, fosfat, iyot, çinko, sodyum ve
magnezyum, selenyum, flor, kükürt, bakır,
potasyum vücudumuz için gerekli olan
minerallerdir.
Mineral | Bulunduğu Besin | Faydaları |
---|---|---|
Demir | Kırmızı Et, Tahıllar, Yeşil Sebzeler | Bağışıklık sistemini güçlendirir. |
Kalsiyum | Süt ve süt ürünleri, Yeşil Sebzeler | Kemiklerimizi güçlendirir. |
Fosfor | Süt, Et, Balık, Bakliyat | Kas ve kemik gelişimini sağlar. |
Çinko | Süt, Et, Balık, Bakliyat | Büyümeye ve gelişmeye yardımcı olur. |
Magnezyum | Kuru yemiş, Yeşil sebze | Kemik ve diş sağlığını korur. |
Sodyum | Tuz, Maden suyu, Kırmızı et | Vücudun su dengesini sağlar. |
Klor | Tuz, Su | Vücudun su dengesini sağlar. |
İyot | Tuz, Balık, Yeşil sebze | Beynin sağlıklı çalışmasını sağlar. |
Su
Su, düzenleyici besin içeriklerindendir. İnsan vücudunun
yaklaşık % 70’i sudan oluşur. Su ayrıca vücut sıcaklığının
ayarlanması ve bazı atıkların vücuttan uzaklaştırılmasında
da görevlidir. Su, canlıların yaşaması
için önemli bir besin içeriğidir. Su içmeden yalnızca
birkaç gün yaşayabiliriz.
Günde en az 1-2
litre su tüketmeliyiz. Su ihtiyacımızı sulu
yiyecek ve içeceklerden de sağlayabiliriz.
Enerji Veren Besinler; Karbonhidratlar ve yağlar.
Vücudumuzun enerji ihtiyacını karşılar.
Yapıcı ve Onarıcı Besinler; Proteinler.
Büyümemizi sağlar, Dengeli gelişmemizi sağlar, Yaralarımızı iyileştirir,
Mikroplarla savaşır, Kaslarımızın gelişmesini ve güçlenmesini sağlar.
Düzenleyici Besin Maddeleri; Su ve mineraller
Bu besinler vücudumuzun çalışmasını düzenler.
Büyümemize ve gelişmemizi sağlar.
Bağışıklık sistemimizi güçlendirir.
Kemiklerimizi ve kaslarımızı güçlendirir.
Hastalıklara karşı korur.
Vitaminler, su ve mineraller bütün besin
maddelerinde bulunurlar. Ancak oranları değişir.
Sağlıklı bir yaşam için taze ve doğal besinler
tüketmemiz gerekir. Taze besinler vitamin
ve mineral bakımından zengindir. Taze olmayan
veya çürümüş besinleri tüketmemeliyiz.
Bezelye, mısır, patates gibi bazı besinlerin uzun süre
bozulmadan kalabilmesi için paketlenip soğutucularda
bekletilmesi gerekir. Bu tür besinlere dondurulmuş besin
denir. Bu besinleri alırken ve tüketirken dikkat etmemiz gereken bazı
hususlar vardır. Paketi yırtılmış
olan dondurulmuş besinleri almamamız gerekir.
Dondurulmuş gıdalar çözündükten sonra
buzdolabına konarak tekrar tüketilmemelidir.
Makarna, pirinç, peynir, süt, yoğurt gibi bazı besinler paket
içinde bozulmadan ve temiz bir şekilde uzun süre saklanmaktadır.
Paketlenerek satılan bu tür besinlere paketlenmiş besinler denir.
Bu besinleri alırken paket üzerinde yazan son kullanma tarihine
(SKT) bakmamız gerekir. Son kullanma tarihi geçmiş
besinler bozulmuştur ve tüketildiğinde hastalıklara neden olur. Bu
nedenle son kullanma tarihi (SKT) geçmiş besinleri tüketmemeliyiz.
Paketlenmiş besinleri alırken paketinin yırtık olmamasına özen göstermeliyiz. Ayrıca
Tarım ve Orman Bakanlığından izinli ve standartlara uygun olarak yapıldığını gösteren TSE
(Türk Standartları Enstitüsü) işareti olan paketlenmiş ürünleri tercih etmeliyiz.
Katkı maddesi bulunduran bu besinler sağlıklı değildir. Bu nedenle katkı maddesi
içermeyen taze ve doğal besinler tüketilmelidir.
Meyve ve sebzeleri alırken çürük olmamalarına dikkat etmeliyiz. Rengi, kokusu ve tadı
değişen sebze ve meyveler ile çiğ sütten yapılmış peynirleri sağlığımıza zarar vereceği için
tüketmemeliyiz. Kuru baklagilleri ve tahılları satın alırken böceklenmemiş ve küflenmemiş
olmasına özen göstermeliyiz. Yumurta alırken yumurtanın kabuğunun kırık, çatlak veya kirli
olmamasına dikkat etmeliyiz.
Ayrıca aşağıdaki hususlara da dikkat etmemiz gerekir:
• Sağlıklı beslenmek için doğal ve taze besinleri tercih etmeliyiz.
• Katkı maddesi içeren besinleri mümkün olduğunca az tüketmeliyiz.
• Beyaz ekmek yerine kepekli veya esmer ekmek tercih etmeliyiz.
• Daha az tuz içeren besinler tüketmeliyiz. Çünkü fazla tuz tüketimi insan sağlığına zarar
verir.
• Hazır meyve suları, gazoz ve gazlı içecekler tüketmemeli; bunların yerine taze sıkılmış
meyve suları, ayran, limonata gibi evde hazırladığımız içecekleri tercih etmeliyiz.
• Daha önceden kullanılmış katı veya sıvı yağları bir daha tüketmemeliyiz.
• Küflenmiş ekmek, çürümüş sebze ve meyve tüketmemeliyiz.
• Kapakları dışa doğru şişmiş konserve ve paket ayran gibi besinleri almamalı ve tüketmemeliyiz.
• Sebze ve meyveleri iyice yıkadıktan sonra tüketmeliyiz.
Gün içerisinde ara vermeden, aç klamadan üç öğün yemek yemeye düzenli beslenme denir.
Her çeşit besin ögesinden yeteri kadar yemeye dengeli beslenme denir.
Dengesiz beslenen kişiler;
◆ Sürekli hastalanırlar.
◆ Hastalıkları uzun sürer.
◆ Organlarında bozukluk başlar.
◆ Halsiz ve güçsüz kalır.
◆ Spor yapamaz, yürümekte ve hareket
etmekte zorlanır.
◆ Kasları zayıf kalır, ağır ve güç işleri
yapamaz.
◆ Ya çok şişman ya da zayıf olurlar.
Besin piramidi sağlıklı beslenmek için
hangi besinden ne kadar yememiz gerektiğini
gösterir. Birinci basamakta en fazla tüketmemiz
gereken tahıl ve tahıl ürünlerinin olduğu
besinler, ikinci basamakta sebze ve meyveler,
üçüncü basamakta et ve süt ürünleri, dördüncü basamakta
en az tüketmemiz gereken yağlar ve tatlılar yer almaktadır.
Hazırlanan yemekler tüketilmediğinde çöpe
döküldüğü görülür. Bu durum besin israfına neden
olmaktadır.
Besin israfını önlemek için:
• Alışverişe çıkarken ihtiyaç listesi yapıp bu liste dışında besinler almamalıyız.
• Çabuk bozulabilecek besinleri diğerlerine göre daha erken tüketmeliyiz.
• Artan ekmekleri buzdolabının buzluğunda bir poşette saklayıp birkaç gün içinde tüketmeliyiz.
• Artan yemekleri saklama kaplarında, uygun koşullarda saklamalı, kısa sürede tüketmeliyiz.
• Yemek yerken tabağımıza yiyebileceğimiz kadar yemek almalıyız.
Obezite
Şişmanlık ile obezite arasında fark vardır.
Obezite vücuttaki yağ oranının hastalık derecesinde
fazla olmasıdır.
Beslenmek, her şeyi aşırı tüketmek
demek değildir. İnsanın ihtiyacı olan enerji
veren besinlerin (yağ-şeker-tahıl) fazla
alınması durumunda vücudumuz yağ
birikmeye başlar. Yağ kolay erimez. Bu da
vücudumuzun şişmanlamasına neden olur.
Fazla gelen yağlar önce karın bölgesinde
birikir. Aldığımız enerjinin fazlasını spor
yaparak tüketmemiz gerekir.
Obeziteye neden olan yiyecekler;
Hamburger, cips,
çikolata, gofret, asitli içecekler, şekerli
yiyecekler, kızartmalar..
Sigaranın Zararları
Yapılan araştırmalara göre dünyada her
yıl çok sayıda kişi sigara tüketimi
nedeniyle hayatını kaybetmektedir.
Sigaranın içinde yaklaşık 4.000 zararlı madde
bulunmaktadır. Bunlardan en az 81 tanesinin doğrudan
kansere sebep olduğu ispatlanmıştır. Sigaradaki zararlı
maddelere nikotin, karbonmonoksit
ve katranı örnek olarak verebiliriz. Kişiyi bağımlı
hâle getiren madde ise nikotindir. Karbonmonoksit, soba
zehirlenmesine neden olan gazdır.
Katran ise asfalt yapımında kullanılan ziftin ham
maddesidir. Yapışkan bir maddedir ve solunum
yolunun daralıp tıkanmasına neden olur.
Sigara, başta kanser olmak üzere birçok hastalığın nedenidir.
Astım, KOAH, akciğer, ağız, yutak
ve dil kanseri gibi hastalıkların başlıca nedeni sigaradır.
Sigara içen bir insanın özellikle akciğerleri sigaradan
olumsuz yönde etkilenerek zamanla
küçülür ve siyahlaşır.
Pasif İçici: Sigara içenler aktif içici, sigara
içilen ortamda bulunanlar ise pasif içici
olarak adlandırılır. Pasif içiciler sigara
dumanından etkilenir. Sürekli sigara içilen
ortamda kalan kişiler de sigara içmiş gibi
aynı zararları görürler. Sigara içilen hiçbir
ortama girmemek, sigara içenlerden uzak
durmak gerekir.
Alkolün Zararları
Alkol, sağlığa zararlı maddelerdendir
ve beyin, mide, karaciğer, kalp gibi birçok organa zarar verir.
Alkol kullanımı insanlarda denge kaybına, siroz, mide ve
karaciğer kanserine, kalp ve damar hastalıklarına neden olmaktadır.
Ayrıca alkol kullanımı insanların çevresi ve ailesi ile
iletişiminde bazı sorunlar ortaya çıkarır.
Yeşilay, alkol ve sigara gibi bağımlılıklarla mücadele eden,
halk sağlığı için çalışmalar yapan bir sivil toplum
kuruluşudur.