SOSYAL BİLGİLER

3. Ünite: İnsanlar, Yerler ve Çevreler

YAŞADIĞIMIZ YER

Çevre, insan ve diğer canlıların içinde yaşadığı ortamdır. Yaşadığımız çevreyi tanıyıp bilirsek işlerimizi daha kolay ve çabuk görürüz. Çevremize uyum sağlamamız kolaylaşır. Oyun, spor alanları, alışveriş, eğlence alanları yakın çevremizde bulunan yerlerden bazılarıdır. Çevremizde bulunan yerleri ya da nesnelerin yerini tanımlamak için adres bilgilerinden yararlanılır. Bu yerlerin ya da nesnelerin kendimize göre konumunu da yönlerle ifade ederiz.

Yönler

Bulunduğumuz konumu veya bize sorulan başka bir yeri tarif ederken yönlerden yararlanırız. Tarif ederken de marketin arkasında, parkın ilerisinde sağda, okulun solunda gibi ifadeler kullanarak tarif ederiz. Ancak kullandığımız bu ifadeler kişiden kişiye değişir. Örneğin, bize göre sağda olan nesne, karşımızdaki kişinin sol tarafındadır. Bu nedenle, bir yerin konumunu tarif ederken herkes için değişmez kavramların kullanılması gerekir.

Konum: Yeryüzündeki bir noktanın yakın veya uzak çevresindeki belirli bir unsurlara göre durumu demektir. Çevremizdeki bir yerin konumunu belirlerken; Yönlerden, Çevremizdeki doğal ve beşeri unsurlardan faydalanırız.

Yön, bulunduğumuz noktaya göre bir yerin bulunduğu taraftır.

Yönler, Güneş'in doğuşuna ve batışına göre belirlenir.

Ana yönler; Doğu, batı, kuzey ve güneydir. Doğu, Güneş'in doğduğu, batı ise Güneş'in battığı yöndür.

Ara yönler; Kuzeydoğu, kuzeybatı, güneydoğu ve güneybatıdır. Ana yönlerin tam ortasında kalan yönlerdir. Komşu ana yönlerin adları birleştirilerek adlandırılır. Yönler günlük hayatta dağcılık, denizcilik ve havacılık gibi pek çok alanda kullanılır.
ana yönler, ara yönler, yönler
Kuzey ile Doğu arası: Kuzeydoğu
Güney ile Doğu arası: Güneydoğu
Kuzey ile Batı arası: Kuzeybatı
Güney ile Batı arası: Güneybatı

Not: Yönümüzü belirtirken sadece ana yönleri kullanmak yeterli değildir. Çünkü belirtmek istediğimiz bir yer her zaman ana yönler doğrultusunda bulunmayabilir. Bunun için ara yönler kullanılır.

YÖN BULMA YÖNTEMLERi

Pusula ile Yön Bulma
Pusula saate benzer, ortasında hareketli metal bir ibre bulunan, yön bulmada kullanılan bir alettir. Bu metal ibrenin ucu her zaman kuzeyi gösterir. Pusula ile kuzeyi bulup yüzümüzü kuzeye dönersek, arkamız güney, sağımız doğu solumuz batı olur. Yanımızda pusula varsa o zaman en doğru ve en kolay bir biçimde yönümüzü bulabiliriz. Pusulayı günün her vaktinde ve her yerde kullanabiliriz. Pusulayı kullanırken onun yatay durumda olmasına ve yanında ibresini etkileyecek bir maddenin (demir,mıknatıs, çelik vb.) bulunmamasına dikkat edilmelidir.

pusula, yön bulma
Pusulayı Çinliler bulmuştur. Daha sonra Araplar tarafından kullanılmıştır. İtalyanlar Araplardan öğrenerek pusulayı tüm Avrupa’ya tanıtmışlar. Batıda pusulanın bulunması gemiciliğin gelişmesini ve başta Amerika Kıtası olmak üzere birçok yerin keşfedilmesini sağlamıştır.

Kutup Yıldızı ile Yön Bulma Gökyüzünün bulutsuz, açık olduğu bir gecede Kutup Yıldızı yardımıyla yönümüzü bulabiliriz. Kutup Yıldızı gökyüzünde yer değiştirmeyen parlak bir yıldızdır ve her zaman kuzeyi gösterir. Kutup Yıldızı’nı bulmak için Büyük Ayı Takım Yıldızı’nın tava şeklindeki bölümünün uçlarında bulunan iki yıldız arasındaki mesafenin yaklaşık 5 katı ilerlenirse Küçük Ayı Yıldız Takımı’nın kuyruğundaki parlak yıldıza ulaşmış oluruz. Bu parlak yıldız Kutup Yıldızı’dır. Kutup Yıldızı, Demirkazık ya da Şimal Yıldızı olarak da bilinir.
kutup yıldızı, küçük ayı, büyük ayı

Güneş ile Yön Bulma:

Sabah Güneş doğduğunda, Güneş’e doğru dönüp kollarımızı açalım. Önümüz doğu, arkamız batı, sağımız güney, solumuz da kuzey olur. Ancak bu yöntem, yöntem her zaman doğru sonuç vermez. Çünkü Güneş yıl boyunca farklı yerlerden doğar ve batar.

Unutmayalım bu yöntem sadece 21 Mart ve 23 Eylül’de en doğru sonucu verir.

Çubuk Gölgesi Yön Bulma

Güneşli bir günde yere diktiğimiz bir çubuğun gölgesinden yararlanarak yönümüzü bulabiliriz. Bu yöntemden tam öğle vaktinde yararlanabiliriz. Güneş öğle vakti tam tepedeyken çubuğun gölgesinin en kısa olduğu zamandır. Gölge boyunun en kısa olduğu an, gölgenin ucu kuzeyi, çubuk tarafı güneyi gösterir.

Kol Saati ile Yön Bulma

Bir diğer yön bulma yöntemi de kol saatinden faydalanmaktır. Güneşli bir günde, kol saatimizin akrebini Güneş’i gösterecek şekilde tutarsak akrep ile 12 arasındaki açının tam ortası güneyi gösterir. Bu kural kuzey yarımküre için geçerlidir.

Ağaç Yosunları ile Yön Bulma

Ağaçların ve taşların yosunlu kısımları kuzey yönünü gösterir. Ağaçların yosunlu kısmını önümüze alırsak sırtımız güneyi gösterir.

Karınca Yuvaları ile Yön Bulma

Karıncalar, yuvalarının ağzını hep güneye doğru yaparlar. Karıncalar, yuvalarından çıkardıkları toprakları kuzeyden esen soğuk rüzgârlardan ve yağmurlardan korumak için yuvalarının kuzey kısmına yığarlar. Bu şekilde soğuktan korunurlar. Diğer bir nedeni de Güney Yarım Küre’deki cisimlerin güneye bakan tarafları güneş ışığı alır.

Camiler ve Minarelerine Bakarak Yön Bulma

Camilerde mihrabın karşısındaki giriş kapısı kuzeyi gösterir. Minarelerde şerefeye açılan kapılar güneye bakar. Hıristiyanlarda ibadet yerleri olan kiliselerde ise kilisenin çanı, kilisenin batısındadır.

Mezar Taşlarına Bakarak Yön Bulma

Müslüman mezarlarında baş taraf batıyı, ayaklar doğuyu gösterir. Hıristiyan mezarlarının baş tarafı güneyi gösterir.

GPS (Küresel Konumlama Sistemi) ile Yön Bulma

Günümüzde araçlara takılan ve bazı cep telefonlarında da bulunan uydu sayesinde dünya üzerindeki kesin yeri tespit etme aracıdır.

KROKİNİN YAŞAMIMIZDAKİ YERİ

Bir yerin kuş bakışı görünüşünün kabataslak (göz kararı) küçültülerek kâğıt üzerine çizilmesine kroki denir.

Krokiler, günlük hayatta yaşadığımız yeri tanımamızda ve adresleri kolayca bulmamızda bize yardımcı olur.

Kroki çizerken herkesçe bilinen önemli yerler, sokak ve caddeler, önemli yapılar belirtilir. Gerçek uzunlukları kabataslak küçültülerek çizilir.

kroki

Kroki Çizimi:

Kroki çizmek için kalem, silgi, cetvel ve bir kâğıt yeterlidir. Kroki çizerken yüksek bir yerden aşağıya bakıldığında sadece binaların ve yerlerin üst kısımları gözükür. Bu yüzden binaları ve yerleri gösterirken krokide gösterirken kare, dikdörtgen, daire gibi geometrik şekilleri kullanırız. Cetvelle caddeleri geniş, sokakları daha dar çizeriz.

Önemli Not: Bir harita veya krokide yön belirtilmemiş ise haritayı veya krokiyi düz bir şekilde önümüze aldığımızda çizimi yapılan bölgenin üst tarafı kuzeyi, alt tarafı güneyi, sağ tarafı doğuyu, sol taraf ise batıyı gösterir.

Krokiye mahallede herkes tarafından bilinen cadde, sokak ve önemli yapıların adalarını da yazarız. Krokinin bir köşesine ana yönlerini de çizeriz.

Krokinin en altında, kullandığımız şekil ve sembollerin anlamlarının açıklandığı bir bölüm de oluşturmak gerekir.

Krokide bulanması gereken bazı özellikler:
Bir yerin kuşbakışı görünümünün kabataslak çizilmesi gerekir. Krokide ölçek yoktur. Kroki ile plan arasındaki en belirgin fark; planın belirli bir ölçeğe göre çizilmesidir. Krokide ise ölçek kullanılmaz.
Uzunluklar göz kararı ile belirtilir. Semboller ve bu sembolleri açıklayıcı bir bölüm olmalıdır.
Yönün mutlaka belirtilmesi gerekir. Krokinin çizildiği kâğıdın bir köşesine kuzey-güney doğrultusunu gösteren bir ok konulur. Önemli cadde, sokak ve binaların isimleri belirtilmelidir.
Eğer krokisi çizilecek yer biliniyorsa kuşbakışı görünümüne gerek yoktur. Kroki zihinden çizilebilir.

Kroki çizmek için kalem, silgi cetvel ve bir kâğıt yeterlidir.
Kroki çizerken yüksek bir yerden aşağıya bakıldığında sadece binaların ve yerlerin üst kısımları gözükür. Bu yüzden binaları ve yerleri krokide gösterirken kare, dikdörtgen, daire gibi geometrik şekilleri kullanırız.
Cetvelle caddeleri geniş, sokakları daha dar çizeriz.
Kroki çizilecek bir yerin önceden fotoğrafının çekilmesi daha yararlı olur.
Kroki turistler için önemlidir.

ÇEVREMİZDE GÖRDÜKLERİMİZ

Doğal Unsurlar
İnsanın içinde bulunduğu canlı ve cansız varlıkların yer aldığı ortama çevre denir.
İnsanın etkisi olmadan kendiliğinden ortaya çıkan unsurlara doğal unsur adı verilir. Bir başka deyişle, doğada kendiliğinden var olan unsurlara doğal unsurlar adını veriyoruz.
Dağ, akarsu, göl, orman, ova, deniz, plato, körfez, vadi, ada, yarımada, doğal unsurların başlıcalarıdır.
İnsanlar çeşitli ihtiyaçlarını doğal çevrede bulunan kaynaklardan sağlar. İçtiğimiz su kullandığımız pek çok eşyanın ham maddesi olan ağaçlar, petrol, kömür, doğalgaz, bitkiler ve hayvansal ürünler doğal kaynaklardır. Bu yüzden doğal çevreye karşı duyarlı olmalıyız.

Beşeri Unsurlar

İnsanların birçok ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaçlarını gidermek için bina, yol, tünel, köprü, baraj vb. yaparak doğal ortamı değiştirirler. İnsanların doğayı kendi ihtiyaçları doğrultusunda değiştirerek ortaya koyduğu ürünlere beşeri unsur denir. Bir başka deyişle doğada kendiliğinden bulunmayan, insanlar tarafından oluşturulan unsurlardır.
Ev, gökdelen, köprü, baraj, tünel, cami, fabrika, yol, alt geçit, üst geçit gibi unsurları beşeri unsurları örnek verebiliriz.

Doğal ve beşeri unsurların hepsine birden coğrafi özellikler denir.
Çevremize baktığımızda beşeri unsurların, doğal unsurlardan daha fazla olduğunu görürüz. Bunların nedenleri:
Dünya nüfusunun artması,
Tüketim ve ihtiyaçlarının artması,
Sanayi ve teknolojik ürünlerin artması,
Ormanların kesilip yerine binaların yapılması.
Bu yüzden doğal çevremizi daha dikkatli kullanmamız, doğal kaynaklarımızı bilinçsizce tüketmememiz gerekir.

DOĞAL ÇEVREMiZ

Kıta: Kendisine bağlı yakın adalarla birlikte etrafı deniz ve okyanuslarla çevrili büyük kara parçalarına kıta denir.

Okyanus: Kıtalar arasındaki çok geniş ve derin su dolu çukur alanlara okyanus denir. Dünya’da üç tane okyanus vardır: Büyük Okyanus, Atlas Okyanusu, Hint Okyanusu.

Deniz: Yer kabuğunun büyük çukurluklarını dolduran sulara deniz denir.

Körfez: Denizlerin karaların içine doğru uzanmasına körfez denir.

Koy: Ağzı kapalı körfeze koy denir.

Burun: Karaların denize doğru uzanmış kısımlarına burun denir.

Ada: Dört tarafı denizlerle çevrili kara parçasına ada denir.

Yarımada: Üç tarafı denizlerle çevrili olan kara parçasına denir.

Dağ: Yüksekliği çevresinden 500 m ve üzerinde olan yer şekilleridir.

Tepe: 500 m den küçük olan yüksekliklere tepe denir.

Göl: Karaların içindeki çukurları dolduran denizlerle ve okyanuslarla bağlantısı olmayan su kütleleridir.

Ova: Akarsularla fazla yarılmamış, değişik yüksekliklerde olan az eğimli düzlüklerdir.

Vadi: Akarsuyun içinde aktığı, kaynaktan ağza doğru sürekli inişi bulunan uzun çukurluklardır.

Plato(Yayla):Çevresine göre yüksekte kalmış, derin akarsu vadileriyle yarılmış düzlüklerdir. Yurdumuzun İç ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri geniş platolarla kaplıdır.

Kendisine bağlı yakın adalarla birlikte etrafı deniz ve okyanuslarla çevrili büyük kara parçalarına denir.

Yer kabuğunun büyük çukurluklarını dolduran sulara denir.

Karaların denize doğru uzanmış kısımlarına denir.

Üç tarafı denizlerle çevrili olan kara parçasına denir.

Çevresine göre yüksekte kalmış, derin akarsu vadileriyle yarılmış düzlüklere denir.

HAVA OLAYLARI

Havada meydana gelen yağış, sıcaklık, basınç, rüzgâr, sis, gök gürültüsü gibi olaylara hava olayı denir.

Belirli bir alanda görülen kısa süreli (1 gün, 1 hafta) atmosfer olaylarına hava durumu denir.
Bir yerde uzun yıllar boyunca yaşanan hava olaylarının ortalama özelliklerine iklim denir. Akdeniz iklimi, Karadeniz iklimi, Karasal iklim gibi.
Havanın nem, sıcaklık, yağış, sis, rüzgâr gibi günlük etkileri hava durumuna örnektir. Ülkemizde hava durumu tahminlerini Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü yapmaktadır. Bu işle uğraşan meslek sahibine de meteorolojist denir.
Hava durumu bazen gün içinde farklılıklar gösterebilir. Sabah güneşli bir hava varken öğleden sonra yağmur görülebilir.
Havanın nasıl olacağını bilmek özellikle pilotlar, gemi kaptanları, balıkçılar, çiftçiler için oldukça önemlidir. Uzun yola çıkacak sürücüler de hava durumunu takip ederler. Doğru hava tahminleri, insanları kötü hava koşullarına karşı uyarır. Böylece can ve mal kaybı önlenir.

Hava Gözlem Grafikleri:
Grafik: Bir konuda toplanmış verilerin, resim, çizgi ve şekillerle anlatılmasıdır. Hava olayları ile ilgili elde edilen verilerde grafiklerle gösterilir. Hava olaylarının belli bir sürede gözlenerek yapılan grafiğe hava gözlem grafiği adı verilir.

Hava grafikleri günlük hayatımızı kolaylaştıran tahmin ve yorumlarda bulunmamızı sağlar.
Uzun süreli grafikler hava durumunun tespit edildiği yerle ilgili iklim bilgisinin çıkarılmasında kullanılır.

Hava gözlem grafiği oluştururken:
Bir haftalık ya da bir aylık gözlem yapılabilir. Gün içinde yapılan gözlemleri unutmamak için günü gününe grafiğe aktarmak gerekir.

Hava durumu gün içinde değişebileceği için bir günü, öğleden önce öğleden sonra olarak ikiye ayırabilirsiniz.

Hava durumunu anlatırken ya da gözlem grafiği oluşturulurken çeşitli semboller kullanılır.
Her olay için farklı sembol kullanmalısınız. Gözlemler bittikten sonra her hava olayı kaç defa gözlemlendiği tabloya (sıklık tablosu) aktarılır.

hava gözlem grafiği

TEKNOLOJİNİN GELİŞMEDİĞİ DÖNEMLERDE HAVA DURUMU

Teknolojinin gelişmediği dönemlerde insanlar hava durumunu öğrenmek istemişlerdir. Doğayı gözlemleyerek çeşitli tahminlerde bulunmuşlardır.

Örneğin; Yaprağın sararmasıyla, yaz mevsiminin bitip kış mevsiminin yaklaşmakta olduğunu,
Açılmış çam kozalağıyla nemin az olduğunu,
Çekirgelerin normalden fazla ses çıkarmasıyla ertesi günün daha sıcak olacağını,
At kestanesi ağaçlarının çiçeklenmesiyle havanınısınmaya başladığını,
Kıyıya vurmuş deniz yosunlarının kuru olması havanın sıcak olacağını, nemli olması ise havanın yağışlı olacağını,
Denizin renginin koyulaşması fırtına çıkacağı şeklinde tahminlerde bulunmuşlardır.

HARİTA İŞARETLERİ

Haritalarda; yer şekilleri, nehirler, göller, şehirler, deniz ve karalar olduğu gibi gösterilmez. Çeşitli işaretler kullanılır. Haritalarda verilmek istenen bilgiler, haritanın bir köşesinde, bu işaretlerin ne anlama geldiğini gösteren tabloya yer verilmektedir.Bu tabloya harita anahtarı(lejant) denir.

Fiziki haritalarda deniz seviyesine yakın olan yerler yeşil ve yeşilin tonları ile yüksek dağlar kahverenginin tonlarıyla gösterilir. Haritalarda genellikle deniz ve göller, mavinin tonlarıyla gösterilmektedir.Derinliği az olan yerler açık mavi ile daha derin yerler koyu mavi ile gösterilir. Akarsular haritalarda koyu mavi ile gösterilir.

Ülkemizde görülen iklim tipleri :
1. Karasal İklim
2. Karadeniz İklimi
3. Akdeniz İklimi
4. Marmara (Geçiş) İklimi

DOĞAL AFETLER

Yeryüzü isteğimizle ya da isteğimiz dışında sürekli değişim halindedir. Bu değişim sırasında insanların etkisi olmadan gerçekleşen olaylara doğa olayları denir.

Önlenmesi insan eliyle mümkün olmayan sel, fırtına, deprem, çığ, heyelan gibi yıkıcı etkileri olan felaketlere doğal afet denir.

Doğal afetleri önlemek mümkün değildir.

Ancak verdiği zararlarından ya da yıkıcı etkilerinden kurtulmak mümkündür.

DEPREM
Yer kabuğunda oluşan ani kırılma, çatlama, ya da kıvrılma sonucu oluşan yer sarsıntılarına deprem denir.

Yer kabuğunda oluşan çatlaklara fay denir.

Depremin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının nasıl yayıldıklarını, ölçü aletleri ve yöntemlerini ve deprem ile ilgili diğer konuları inceleyen bilim dalına Sismoloji denir.

Yer sarsıntılarının büyüklüğünü, süresini, merkezini ve saatini saptamaya yarayan aygıta sismograf denir.

Depremin Zararlarından Korunmak İçin Yapılması Gerekenler

Deprem Öncesinde Evleri ve apartmanları sağlam zeminler üzerine yapmalıyız.
Deprem çantası hazırlamalıyız.
Evdeki ağır eşyaları, mobilyaları ve rafları duvara sabitlemeliyiz.
İlk yardım bilgilerini öğrenmeliyiz ve ilk yardım çantasını hazırlamalıyız.
Güvenli bir toplanma noktası belirlemeliyiz.
Aile afet planı hazırlayarak doğal afet durumunda nasıl davranacağımızı biliriz.
Deprem sigortası yaptırmalıyız.

Deprem Sırasında

Kesinlikle panik yapmamalıyız.
Deprem anında evinizdeki dayanıklı ev eşyalarının (buzdolabı, çamaşır makinesi vb) yanına cenin pozisyonunda yatmalıyız ya da eller ense baş bölgesini koruyacak şekilde çök-kapan-tutun pozisyonunu almayız.
Asansörü kullanmamalıyız.
Pencereden ve devrilebilecek ağır eşyalardan uzak durmalıyız.
Merdiven, balkon ve pencerelerden uzak durmalıyız.
Deprem Sonrasında

Sarsıntı biter bitmez binadan hemen çıkılmalıdır.
Sakin olmalıyız, panik yapmamalıyız.
Deprem çantasını yanımıza alıp binayı hızlı ve kontrollü şekilde terk etmeliyiz.
Elektrik şalterini, su ve gaz vanalarını kapatınız.
Telefon hatlarını acil durum olmadığı sürece kullanmamalıyız.
Ağaçlardan, köprülerden, elektrik direklerinden ve binalardan uzak durmalıyız.
Önceden belirlenmiş güvenli buluşma noktasına ulaşmaya çalışmalıyız.

Deprem çantası, depremden sonraki 72 saat içerisinde, aile fertlerinin ihtiyaçlarını karşılayacakları malzemeleri koydukları çantadır.

Deprem Çantasında Bulunması Gerekenler

El feneri
Düdük
Plastik şişede su
Bisküvi
Kalın giyecekler
Battaniye
Konserve, yiyecekler
Pilli radyo
Sabun ve hijyen malzemeleri
Gerekli ilaçlar ve antibiyotikler
Not: Deprem çantası her 6 ayda bir kontrol edilerek tarihi geçmiş ürünler yenileri ile değiştirilmelidir.

Yer kabuğunda oluşan ani kırılma, çatlama, ya da kıvrılma sonucu oluşan yer sarsıntılarına denir.

Yer kabuğunda oluşan çatlaklara denir.

Depremin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının nasıl yayıldıklarını, ölçü aletleri ve yöntemlerini ve deprem ile ilgili diğer konuları inceleyen bilim dalına denir.

Yer sarsıntılarının büyüklüğünü, süresini, merkezini ve saatini saptamaya yarayan aygıta denir.

Deprem anında evinizdeki dayanıklı ev eşyalarının yanına cenin pozisyonunda yatmalıyız ya da eller ense baş bölgesini koruyacak şekilde çök- -tutun pozisyonunu almayız.

SEL

Aşırı yağışlar veya kar erimeleri sonucunda akarsu yataklarından taşarak tarım ve yerleşim alanlarını suların basmasına sel denir.
Sel can ve mal kaybına yol açan bir felakettir.

Sel baskınlarını önlemek için;
Nehirlerin önlerine baraj yapılmalıdır.
Çevre ağaçlandırılmalıdır.
Eğimli tarım arazileri teraslanmalıdır.
Selden korunmak için evimizi dere, akarsu yatağına değil, daha yüksek yerlere yapmalıyız.

HEYELAN
Aşırı yağışlar sonucunda meydana gelen toprak kaymasıdır.

Heyelanı oluşturan nedenler:
Yağış, fazla eğim, şiddetli deprem, toprağın cinsi, bölgenin ağaçlı olmayışıdır.

Ülkemizde en fazla ilkbahar mevsiminde görülür.

Doğu ve Batı Karadeniz, en çok heyelan yaşanan bölgemizdir.

TSUNAMİ

Deniz veya okyanuslarda oluşan dev dalgaların yerleşim yerlerini basmasıdır. Ülkemizde görülmez.

ÇIĞ

Çok kar yağışı almış eğimli yamaçlardaki karların kütleler halinde aşağı doğru yuvarlanmasıdır.

Çığdan korunmak için; Doğal bitki örtüsünü korumalıyız. Yamaçlara ağaç dikmeliyiz. Çığ yaşanabilecek yerlere yerleşim yerleri yapmamalıyız.

EROZYON :

Toprağın en verimli yeri olan üst tabakasının rüzgâr, yağmur ve sel sularının etkisiyle taşınıp aşınmasına erozyon denir.

Erozyonun etkisini azaltmak için bitki örtüsünü korumalı, ağaçlandırma çalışmaları yapmalıyız. Ülkemizde erozyonla mücadele etme çalışmalarında ilk akla gelen kuruluş TEMA Vakfı’dır

Erozyon çölleşmeye, bitkilerin ve hayvanların yok olmasına neden olur.

Erozyonu Önlemek için;
Yamaçlar ağaçlandırılmalı ve teraslama yapılmalıdır.
Akarsular üzerinde göletler ve barajlar yapılmalıdır.
Ekili ve dikili yamaçlarda arazi enine sürülmelidir.

YANGIN

İnsanların ve doğal olayların neden olduğu yangınlar vardır. İnsanlar yangına neden olacak durumlar için tedbirli olmalıdırlar. Doğada meydana gelebilecek yangınlar için de insanların alabilecekleri tedbirler vardır. Özellikle piknik alanlarında ateş yakılması halinde ateşin kontrol altında olmasına ve işimiz bittiğinde de ateşin tamamen söndürülmesine dikkat edilmelidir. Doğada cam kırıkları bırakmamaya özen göstermemeliyiz.

Aşırı yağışlar sonucunda meydana gelentoprak kaymasına denir.

Deniz veya okyanuslarda oluşan dev dalgaların yerleşim yerlerini basmasına denir.

Çok kar yağışı almış eğimli yamaçlardaki karların kütleler halinde aşağı doğru yuvarlanmasına denir.

Toprağın en verimli yeri olan üst tabakasının rüzgâr, yağmur ve sel sularının etkisiyle aşınıp taşınmasınadenir.

Ülkemizde erozyonla mücadele etme çalışmalarında ilk akla gelen kuruluş Vakfı