SOSYAL BİLGİLER

Ünite 5: ÜRETİMDEN TÜKETİME

İSTEKLERİMİZ, İHTİYAÇLARIMIZ

İnsanın yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan şeylere ihtiyaç deriz. İhtiyaçlarımızın bazıları zorunludur.

Zorunlu İhtiyaçlar: Nefes almak, beslenmek, giyinmek, barınmak, sağlık temel ihtiyacımızdır. Bunları karşılamazsak hayatımız tehlikeye girer. Zorunlu ihtiyaçlarımız herkes için geçerlidir.

Sosyal ve Kültürel İhtiyaçlar: Ev eşyaları, taşıtlar, eğitim, eğlence, tatil, oyun, gezmek, sinemaya gitmek, kitap okumak, spor yapmak. Bunlar hayatımız için gerekli ancak zorunlu olmayan ihtiyaçlardır. Sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını yeterince karşılayamayan insanlar başkalarıyla iletişim kurma, toplum tarafından kabul edilme ve öz güven konularında eksiklik hissederler.

İstek: Hayatımız için zorunlu olmayan bir şeyi yapmak veya sahip olmak için hissettiğimiz duygudur. Karşılanmadığında yaşamsal faaliyetlerimizi doğrudan etkilemeyen bu ihtiyaçlara istek denir. İsteklerimizi karşılamak bizi mutlu eder. Sağlam bir ayakkabımız varken yenisini almak istektir. İhtiyacımız yokken çikolata, pasta, oyuncak gibi şeyler de istektir.

Hangisi İstek? Hangisi İhtiyaç? Bir şeyin ihtiyaç mı istek mi olduğunu anlamak için zorunlu olup olmadığına bakmamız gerekir. İhtiyacımız karşılanmadığında hayatımız riske giriyorsa ihtiyaçtır. Günümüz şartlarında insanların beslenme, barınma ve giyinme dışında günlük hayatın vazgeçilmezleri hâline gelmiş olan başka ihtiyaçları da vardır. Buzdolabı, çamaşır makinesi, ocak, fırın, sabun, diş macunu gibi araç gereçler bu ihtiyaçların bazılarıdır. Dün­ya­nın ne­re­sin­de ya­şar­lar­sa ya­şa­sın­lar, in­san­la­rın ih­ti­yaç­la­rı bü­yük öl­çü­de aynıdır. Bazı şeylerin durumu kişiden kişiye değişir. Kişilerin tercihine göre ihtiyaç ya da istek olabilir. Sağlık yönünden şekerli besinler tüketmeliyiz. Kahvaltıda bal yemek ihtiyaç olabilir, ancak canımız istediği diye çikolata tüketmek istektir. Buzdolabı sıcak bölgeler için ihtiyaçtır, çok soğuk bölgede yaşayanlar için istektir. Cep telefonu yetişkinler için ihtiyaçtır, çocuklar için istektir. Stetoskop doktor için ihtiyaçtır, öğretmen için istektir. Sosyal ve kültürel ihtiyaçlarımız, zorunlu olmayan ihtiyaçlar ve isteklerimiz bulunduğumuz zamana, şartlara ,yere, mesleğe hatta cinsiyetimize göre de değişebilir.

İnsanların temel ihtiyaçlarını giderdikten sonra isteklerini karşılamaya çalışmaları son derece doğal bir durumdur. Ancak istekler çok çeşitlidir ve bunların tamamının karşılanması çoğu zaman mümkün değildir. Bu nedenle karşılanması hâlinde elde edilecek fayda göz önünde bulundurularak istekler sıraya konulmalıdır. Daha sonra bütçe durumu göz önünde bulundurularak isteklerin giderilmesine çalışılmalıdır. İhtiyaç ve istekler giderilirken bütçe durumunun yanı sıra fayda-maliyet dengesi de gözetilmelidir. Fayda, alınacak mal veya hizmetlerin ihtiyaçları karşılama özelliğidir. Elde edilecek fayda için harcanan paraya ise maliyet denir. Yapılan harcama, giderilmek istenen ihtiyacı veya isteği karşılamışsa fayda-maliyet dengesi sağlanabilmiş demektir. Bununla birlikte bir malın faydası kişiden kişiye göre değişebilir. Örneğin son model telefonu varken, bir başka telefon markasının son çıkan modelini alan bir kişiyi düşünelim. Bu durumda o kişi aynı anda iki telefonu da kullanma imkanı bulamayacak ve parasını boşa harcamış olacaktır. Başka bir ifadeyle fayda-maliyet dengesini sağlayamayacaktır.

İnsanın yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan şeylere deriz. Nefes almak, beslenmek, giyinmek, barınmak, sağlık gibi karşılanmadığında hayatımızı tehlikeye sokan ihtiyaçlara ihtiyaçlar denir. Karşılanmadığında yaşamsal faaliyetlerimizi doğrudan etkilemeyen ihtiyaçlara denir. alınacak mal veya hizmetlerin ihtiyaçları karşılama özelliğidir. Elde edilecek fayda için harcanan paraya ise denir.

AİLEMDE VE ÇEVREMDE EKONOMİK FAALİYETLER

İnsanların geçimlerini sağlayabilmek için yaptıkları işlere ekonomik faaliyetler deriz. Çevremizde yapılan başlıca ekonomik faaliyetler:
Hayvancılık: İnek, koyun, tavuk gibi hayvanları besleyerek bunlardan elde edilen süt, yoğurt, peynir, yumurta, bal gibi ürünleri satarak gelir elde etme.
Tarım Meyve ve sebzelerin yetiştirerek gelir elde etme. Tarımla uğraşan kişilere çiftçi denir.
Balıkçılık
Ormancılık
Madencilik: Kömür, bakır, bor gibi madenlerde çalışarak gelir elde etme.
Turizm
Sanayi: Farikalar, atölyelerde çalışarak üretim yapma
Ticaret: Bir ürünü alıp satmak
Ulaştırma: Taşıtları kullanarak yük ve insan taşımak, şoförlük.
Hizmet Sektörü: Topluma farklı alanlarda hizmet eden kişilerin oluşturduğu mesleki faaliyetlerdir. Öğretmen, doktor, polis, asker, hakim vb.

Ekonomik faaliyetler ülkelere,bölgelere, şehirlere göre farklılıklar gösterir.
Antalya deniz kenarında olmasından dolayı bir turizm şehridir. Aynı zamanda ılıman ikliminden dolayı çok farklı çeşitte bitkinin yetiştirilebildiği bir tarım şehridir. Antalya’da yaşayan insanlar turistik faaliyetlerde bulunarak, turistlere hizmet ederek, tarım ürünleri (portakal, nar, çilek, domates, muz, zeytin gibi) yetiştirerek ve seracılık yaparak para kazanırlar.
Hayvancılık, faaliyetleri çok gelişmiştir. Özellikle arıcılık ve kümes hayvancılığı, deniz kenarlarında balıkçılık yapılır. Dağlık bölgelerde koyun ve keçi besiciliği yapılır.

Konya bir tarım ve hayvancılık şehridir.

Kocaeli sanayi şehridir. Her alanda birçok fabrika vardır. Kocaeli’nde yaşayan insanların büyük bir kısmı fabrikalarda çalışarak geçimlerini sağlarlar.

Trabzon deniz kenarında olduğu için balıkçılık çok yaygındır. Ayrıca çay ve fındık üretimi yapılır.

İstanbul, Ankara ve İzmir çok kalabalık ve çok gelişmiş olduğu için her türlü ekonomik faaliyet yer alır.

Köylerde genelde hayvancılık ve tarım yapılır. Ancak deniz kenarındaki köylerde balıkçılık, orman köylerinde ormancılık daha yaygındır. Şehirlerde ise sanayi ve ticaret daha fazladır.

Zonguldak kömür madenleri çoktur.
Ordu fındık üretimi yaygındır.
Malatya kayısı yetiştiriciliği görülür.
Üretim: İnsanların çalışarak ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetleri meydana getirmesine üretim denir. Tüm ekonomik faaliyetler sonunda bir üretim meydana gelir. Çiftçi meyve ve sebze üretir. Orman işçisi ağaç ve kereste üretir. Maden işçisi maden çıkararak üretim yapar. Bankacılar, öğretmenler, turizmciler hizmet üretirler.

Bir ülkenin gelişmişliği üretime bağlıdır. ABD, Japonya, Almanya, Rusya, Çin gibi ülkeler çok ürettikleri ve ürettiklerini başka ülkelere sattığı için çok gelişmişlerdir. Üretim yapamayan ülkeler ihtiyaçlarını başka ülkelerden satın alarak karşılarlar.

Ham Madde: Bazı ekonomik faaliyetlerde yeni bir ürün elde edebilmek için kullanılan asıl maddeye ham madde deriz. Doğada kendiliğinden var olan maddeler doğal maddelerdir. Ham maddeler doğaldır. Fabrika ve atölyelerde ham maddeye şekil verilerek yapılmış yeniden üretilmiş maddelere işlenmiş madde denir.

Başlıca ham maddeler: Ağaç, kum, demir, petrol, pamuk, hayvansal ürünler, bitkiler, madenler en çok kullanılan ham maddelerdir.

◆Ağaçtan kâğıt, kereste, odun, ev eşyaları
◆Kumdan çimento, cam, beton,
◆Petrolden plastik, benzin, kauçuk, mazot
◆Zeytinden yağ ve sabun yapılır.
◆Buğday ham maddedir. Ekmek işlenmiş maddedir.

Tarımla uğraşan kişilere denir.

Ülkemizde hem turizm hemde tarım alanında en çok gelişen şehrimiz 'dır.

bir sanayi şehridir.

En çok fındık yetiştirilen ilimiz'dur.

Yeni bir ürün elde edebilmek için kullanılan asıl maddeye deriz.

BİLİNÇLİ TÜKETİCİ OLALIM

Dağıtım: Üretilen ürünlerin çeşitli araçlarla insanlara (tüketicilere) ulaştırılmasına dağıtım deriz. Dağıtım işinde her türlü yük taşıtları kullanılır. Zonguldak’ta çıkarılan taşkömürü ülkemizin her tarafına gemi, tren ve kamyonlarla dağıtılır. Köylülerin ürettiği meyve ve sebzelerin manavlara ve pazara dağıtımı yapılır. Daha sonra bize ulaşır.

Tüketim: Üretilen ürünlerin kullanılıp harcanmasına tüketim deriz. Bir şeyleri kullanarak harcayan kişilere de tüketici deriz. Her canlı tüketicidir. İnsanlar her gün her saat durmadan bir şeyler (yiyecek, içecek, eşya, kâğıt, elektrik vs) tüketir.

Bilinçli Tüketici
Üretilen her ürün için doğada bulunan kaynaklar harcanır. Böylece üretilen her ürün doğadaki kaynakların azalmasına neden olmaktadır. Bazı kaynaklar ve ham meddeler yeniden üretilemezler. Doğadaki kaynakların azalmasını önlemek için bilinçli tüketim yapmalıyız. Doğadaki kaynakları tasarruflu kullanarak, kendine yeteni kadarını harcayan kişiye bilinçli tüketici denir.

Bilinçli bir tüketicinin özellikleri
◆ Önce ihtiyaçlarını tespit eder. İhtiyaçlarını öncelik sırasına göre belirler. Gerçekten ihtiyacı olup olmadığına bakar.
◆ İhtiyaçlarını bütçesine göre tespit eder. Farklı mağaza ve firmalardan fiyatlarını araştırır. Pahalı ürün her zaman çok kaliteli olmayabilir. Daha uygun fiyata daha kaliteli ürün bulunabilir.
◆ Alışveriş yaparken ürünleri dikkatli seçerek. Tazeliğine, dayanıklılığına, kullanım süresine, ambalajına, özelliklerine dikkat eder.
◆ Yerli üretim ürünlerini tercih eder. Yabancı ürün yerine yerli malı seçerek hem ülkemize hem de üreticimize katkı sağlar.
◆ Tüketim yaparken israftan kaçınır.
◆ Ürünlerden azami derecede faydalanır. Eskimeden, bitmeden yenisini almaz.
◆ Alınan her ürün için para harcandığını, para kazanmak için birilerinin günlerce, aylarca emek harcadığını unutmaz. İsraf edilen her ürünün kazanılan paranın, harcanan emeğin, doğal kaynakların heba olduğunu bilir.
◆ Haklarını bilir. Haklarını korur. Hakkını korumak için yapılması gerekenleri bilir.

Alışveriş Yaparken Bütçemize göre ihtiyaç listesi yapmalıyız. İhtiyaç listesi dışına çıkmamalıyız. Önce ihtiyaçlarımızı sonra isteklerimize bütçe ayırmalıyız.
Dayanıklı (televizyon, beyaz eşya..) ürün alırken:
◆ Kalitesine
◆ Garantisine ve garanti süresine
◆ Kullanma kılavuzuna
◆ TSE, CE ve ISO-9001 damgasına
◆ Markasına
◆ Enerji tasarrufuna
◆ Fiyatına bakmalıyız.

Gıda ürünleri alırken
◆ Tazeliğine
◆ Son kullanma tarihine
◆ Yerli üretim logosuna, barkodda rakamına (868 veya 869= Türk Malı) bakılır. Yerli ürünlerde “Made in Turkey” ya da “Bu ürün Türkiye’de üretilmiştir.” ibaresi yazar.
◆ Fiyatına, markasına, ambalajına,
◆ Besin içeriklerine
◆ Tarım ve Orman Bakanlığının izin logosuna bakmalıyız.

bilinçli tüketici, tüketici bilinçlendirme sembolleri

TSE: Türkiye Standartları Enstitüsü’nün kısa yazılışı. Bu kurum dayanıklı tüketim mallarına (buzdolabı, televizyon, ütü, makine vs) bir ürünün istenilen standartta ve kaliteye uygun olduğunu belgelendirir. Bu belge veya damgaya sahip ürünlerin garanti süresi vardır. Garanti süresi içinde bozulan ürünleri firma kendisi ücretsiz tamir eder. Eğer bir ürün kullanıcı hatasından bozulmuşsa garanti kapsamına girmez. ISO 9001 ve CE de TSE gibi uluslararası kalite damgasıdır. Yabancı marka ürün aldığımızda ISO-9001 ve CE damgasına bakmalıyız.

Bilinçli Tüketicinin Hakları

Bilinçli tüketici alışveriş yaparken haklarını da bilmelidir.
1-Alışveriş yaptıktan sonra fiş ya da fatura gibi belge almalıyız. Bu belgeler ürünü o firmadan aldığımızın ispatıdır. Bu belgeyi ürün tüketilinceye ya da garanti süresi bitinceye kadar saklamalıyız. 2-Aldığımız ürün ayıplı mal ise belge ile değiştirmeliyiz.

Ayıplı mal: İstediğimiz kalitede ve özellikte olmayan bozulmuş, son kullanma tarihi geçmiş, çürümüş, yıpranmış, kullanılmış olan ürünlerdir. Ayıplı mal satmak suçtur.
Örneğin satın aldığımız bir ayakkabı kısa bir sürede yırtılırsa, rengi solarsa, dikişleri sökülürse ayıplı mal sayılır.

Ayıplı-Kusurlu Ürün Aldıysak Aldığımız ürün eğer istediğimiz özellikte ve kalitede değilse
1- Aldığımız belge ile satın aldığımız firmaya giderek ürünü değiştirmelerini istemeliyiz.
2-Ürünü yenisi ile değiştirme ya da parasını iade isteme hakkımız vardır.
3-Firma bunları kabul etmezse Tüketici Sorunları Hakem Heyetine, Tüketici Koruma Derneği’ne, Esnaf ve Sanatkârlar Odası’na dilekçe ile başvurmalıyız.

Üretilen ürünlerin çeşitli araçlarla insanlara (tüketicilere) ulaştırılmasına denir.

Üretilen ürünlerin kullanılıp harcanmasına denir.

Doğadaki kaynakları tasarruflu kullanarak, kendine yeteni kadarını harcayan kişiye denir.

İstediğimiz kalitede ve özellikte olmayan bozulmuş, son kullanma tarihi geçmiş, çürümüş, yıpranmış, kullanılmış olan ürünlere
denir.

Bir ürünün istenilen standartta ve kaliteye uygun olduğunu belgelendiren kuruma denir.

BÜTÇE



BÜTÇE

Para, ihtiyaçlarımızı karşılamak amacıyla kullandığımız bir değişim aracıdır. Çocuklar genellikle paranın sonsuz miktarda olduğunu ve büyükleri tarafından bol bol kazanıldığını düşünürler. Oysa para kazanmak kolay bir iş değildir. Bu nedenle tutumlu olmalı, gereksiz yere para harcamamaya dikkat etmeliyiz. Ayrıca paramızın tamamını kullanmayıp ihtiyaçlarımızı karşıladıktan sonra kalan kısmını biriktirmeye çalışmalıyız.

İnsanlar bir ürün üretmek, satın almak için para harcamak zorundadırlar. Para kazanmak için de çalışıp emek harcamak gerekir.

Bir kişinin çalışarak kazandığı ya da bir hizmet karşılığı olarak elde ettiği para miktarına gelir deriz. Maaş, kira geliri gibi İhtiyaç ve isteklerimiz için harcadığımız para miktarına gider deriz.

Aile Bütçesi: Bir aileye bir ayda giren ve çıkan para miktarını gösteren listedir. Aile bütçemizi yaparken gelir ve gider dengeli olmalıdır. Her aile her ay acil durumlarda kullanmak için tasarruf miktarı kadar para ayırmalıdır. Aile bütçemizde giderlerimiz gelirlerimizden fazla olursa bütçemiz açık verir.

bütçe, aile bütçesi

İnsanların istek ve ihtiyaçları sınırsızdır. Ancak satın alma aracı olan para sınırlıdır. Bu nedenle ihtiyaçlarını sıraya koymalı, harcamalarımızı buna göre yapmalı, paramızı denetimli harcamalıyız.

Bir miktar parayı tasarruf yaparak biriktirmeli, zor günler için bir kenara ayırmalıyız. Deprem, salgın hastalık, kronik hastalık, doğal afet, savaş, ekonomik kriz gibi insaların ve toplumların karşılaşabileceği zor zamanlarda, daha önceden yaptığımız tasarruflara ihtiyacımız olabileceğini unutmamalıyız.

NOT:Bireylerin bütçelerini yapıp doğru yönetebilmeleri, gelirlerini akıllıca ve en çok fayda sağlayacak şekilde değerlendirebilmesine finansal okur yazarlık adı verilir.

Bir kişinin çalışarak kazandığı ya da bir hizmet karşılığı olarak elde ettiği para miktarına denir.

Maaş, kira geliri gibi ihtiyaç ve isteklerimiz için harcadığımız para miktarına denir.

Bir aileye bir ayda giren ve çıkan para miktarını gösteren listeye denir.

Gelirlerimizden bir kısmını zor günler için bir kenara ayırmaya denir.

TÜKETİME EVET, İSRAFA HAYIR

İsraf: Kaynakların, emeğin, paranın, zamanın boş yere harcanmasıdır. Yapılan her israf doğal kaynakların yok olmasına neden olmaktadır. Yiyebileceğimizden fazla gıda almak, elbise ve ayakkabılarımızı çabuk eskitmek, aşırı su tüketmek, lambayı boş yere yakmak birer israftır. İnsanlar en çok su, elektrik, ekmek, kâğıt, ilaç, giysi, yiyecek ve içecek gibi ürünlerde israf etmektedir. Zamanımızı boşa harcamak da zaman israfıdır.

Su İsrafı: Dünya’mızın ¾’ü su ile kaplı olmasına rağmen içilebilir tatlı su miktarı çok azdır. Ülkemizde tatlı su miktarı bölgeden bölgeye değişir. Örneğin İstanbul’da, tatlı su miktarı çok azdır. Yanlış kullanım ve israf nedeniyle bu su miktarı giderek azalmaktadır. Belki de 20-30 yıl sonra tatlı su burada yaşayan insanlara hiç yetmeyecektir. Su israfını önlemek için

1-Bozuk musluklar tamir edilmelidir.
2-Okul ve evlerde musluklar açık bırakılmamalı, açık olan gördüysek kapatmalıyız.
3-Su ile oyun oynanmamalıdır.
4-Tuvaletlerde sifonları gereksiz yere kullanmamalıyız.
5-Dişlerimizi fırçalarken suyu açık bırakmamalıyız.

Ekmek İsrafı: Ülkemizde 5 milyon ekmeğin israf edilerek çöpe atılıyor. Oysa her yıl Afrika ülkelerinde açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle çocuklar hayatını kaybediyor. Çöpe atılan 5 milyon ekmek yüzbinlerce çiftçinin bir yıl boyunca çalışıp harcadığı emeğin boşa gitmesi demektir. Ekmek israfını önlemek için: 1-Günlük yiyeceğimiz kadar almalıyız. 2-Bayatlayan ekmekleri köfte, kızartma, tost gibi başka yiyeceklerle değerlendirmeliyiz.

Elektrik İsrafı: Ülkemizde elektrik enerjisinin önemli bir kısmı kömür, petrol, doğal gaz gibi tükenebilir kaynaklardan elde edilmektedir. Bu nedenle elek­trik ener­ji­si­ni kul­la­nır­ken tu­tum­lu ol­ma­lı­yız.
1-Lambaları açık bırakmamalıyız. Tasarruflu ampuller kullanmalıyız.
2-Elektrikli araçları gereksiz yere çalıştırmamalıyız. İşimiz bitince kapatmalıyız.
3-Elektrikli araçları kullanım kılavuzuna uygun kullanmalıyız.

Kâğıt İsrafı: İsraf edilen her kâğıt onlarca yılda büyüyüp yetişen ağaçların yok olması anlamına gelir. İsraf edilen kâğıtlarla bir orman yok olmaktadır. Bir ormanın yeniden oluşması onlarca yıl almaktadır. Kâğıt israfını önlemek için
1-Defterlerimizi gereksiz yere yırtmamalı, karalamamalıyız.
2-Defterlerimizin iki tarafını da kullanmalı, mümkün olduğunca boş yer bırakmamalıyız. Bitmeden yenisini almamalıyız.
3-Kullanılmış kâğıtları geri dönüşüme göndermeliyiz.

Giysi İsrafı Giysi giderleri ailemizin bütçesinde önemli bir yer tutar. Bu nedenle ihtiyacımız yoksa giysi almamalıyız. Giysilerimizi ve ayakkabılarımızı kullanırken onların ömrünü kısaltıcı hareketlerden kaçınmalıyız. Aynı giysileri kardeşlerimizin veya ihtiyacı olan başka çocukların da kullanabileceğini düşünerek temiz tutmaya ve doğru koşullarda saklamaya dikkat etmeliyiz. Kullanmadığımız giysilerimizi Türk Kızılayı gibi yardım kuruluşlarının yada belediyelerin giysi toplama kutularına bırakmalıyız.

Zaman israfı En önemli israflardan biri de zamanın boşa harcanmasıdır. Zaman israfını önlemek için öncelikle zamanımızın sonsuz değil sınırlı olduğunun bilincinde olmalıyız. Bu nedenle oyuna, televizyon seyretmeye, uykuya ve yemeğe gereğinden fazla zaman harcamamalıyız. Zamanı verimli kullanma adına hayatımızı planlamalı ve işlerimizi bu plana uygun olarak yürütmeliyiz.

Kaynakların, emeğin, paranın, zamanın boş yere harcanmasına denir

Bozuk muslukları tamir ettirerek ve açık muslukları kapatarak israfını önleriz.

Onlarca yılda yetişen ormanları koruyabilmek için öncelikle israfını önlemeliyiz.

Kullanmadığımız giysilerimizi belediyelerin toplama kutularına bırakarak israfını önleriz.

Zaman israfının önüne geçmek için öncelikle zamanımızın değil sınırlı olduğunun bilincinde olmalıyız.