Otomobil, otobüs, minibüs, kamyon ve kamyonet gibi motorlu taşıtlarda
ilk yardım çantası bulundurmak zorunludur. İlk yardım çantasında bulunması gereken
zemeleri ve bunların nasıl kullanıldığını öğrenmemiz gerekir.
İlk yardım malzemelerini tanımak ve doğru kullanma becerisine sahip olmak gerekir.
Karayolları Trafik Kanunu’na göre taşıtlarda ilk yardım çantası bulundurulmalıdır. Aşağıda ilk yardım çantasında bulunması gereken malzemeler gösterilmiştir.
Yara üzerine konulan pansuman malzemelerinin tutturulması, kanamanın durdurulması ve yaralanmış bölgenin dış etkilerden korunması için kullanılır.
Yaranın korunması için yara üzerine konur. Kullanılırken yara üzerine gelecek olan kısma dokunulmamasına dikkat edilmelidir.
Yara üzerine konan pansuman malzemesinin sabitlenmesinde kullanılır. Açık yaraya temas ettirilmemelidir.
Yaralı bölgenin mikroplardan temizlenmesi için kullanılır.
Genellikle sargı bezinin tutturulmasında kullanılır.
İlk yardım malzemeleri ile yaralının giysilerinin kesilmesinde kullanır.
Kol ve bacaklardaki atardamar kanamalarını durdurmada; incinme, burkulma ve çıkıklarda bölgenin hareketliliğini sınırlandırmada kullanılır.
Kol ve bacaklardaki kanamalarda, kanayan kısmın üst bölgesinden sarılarak kanamanın durdurulmasında kullanılır. 15-20 dakikada bir turnike gevşetilmelidir.
Küçük yaraların üstünü kapatmak ve yarayı dış etkenlerden korumak için kullanılır.
Yanık yaralarını kapatmada kullanılır. Ayrıca şoka giren yaralının vücut sıcaklığının korunmasında kullanılır.
Yaralıya müdahale ederken giyilir. İlk yardım malzemelerine, yaralıya, ilk yardım müdahalesi yapan kişiye mikrop bulaşmasını engellemek için kullanılır.
This is a longer card with supporting text below as a natural lead-in to additional content. This content is a little bit longer.
Kırılan, incinen yerlerin sabitlenmesi ve askıya alınması ve sıkı bandaj yapılarak kanamanın durdurulması için kullanılır.
Can güvenliği tehlikeye girmiş, kendisini idare edemeyen yaralı, yaşlı ve hastaya
yardım etmek insanlık görevi olduğu gibi vatandaşlık görevidir de. Durumu müsait
olduğu hâlde; hastalık, yaşlılık ve yaralanma nedeniyle kendisini idare edemeyenlere
yardım etmeyenlere para ve hapis cezası verilebilmektedir. Bu nedenle ilk yardıma
ihtiyacı olan kişilere yardım etmek yasal zorunluluk olmuştur.
İlk yardıma ihtiyaç duyulduğunda 112 Acil Yardım Merkezini aranarak yardım istenmelidir.
112 Acil Yardım Merkezini arayarak yardım isteyen kişi önce kendisini
tanıtıp olay yeri (biliniyorsa açık adresini) ve yaralılar hakkında bilgi vermelidir.
Sakin bir şekilde görevlinin kendisine soracağı soruları cevaplamalıdır.
Acil durumlarda aranarak yardım istenebilecek olan 112 Acil Yardım Merkezi gereksiz yere
aranmamalı, meşgul edilmemelidir. Aksi hâlde gerçekten ihtiyacı olanların ulaşması ve
yardım alması engellenmiş olur.
Mevcut imkânlarla olay yerinde ilaç kullanılmadan yapılan, tıbbî olmayan geçici
uygulamalara ilk yardım, uygulamaları yapan kişiye de ilk yardımcı denir. İlk yardım
uygulamalarının amacı hasta veya yaralının sağlık durumunun kötüye gitmesini
önlemektir. Tedavi etmek değildir.
Hasta ve yaralıya ilk yardım eğitimi almış kişiler tarafından müdahale edilmelidir.
İlk ve acil yardım teknikerleri (paramedik), sağlık memuru, sağlık teknikeri, hemşire,
doktor gibi uzmanların ya da ilk yardım eğitimi almış olan kişilerin dışında kimse
müdahale etmemelidir.
Su baskını, zehirlenme ve yangın çıkması gibi yeni tehlikeler söz konusu değilse
hasta veya yaralıya gerekli eğitimi almış kişiler dışında kimse müdahale etmemelidir.
Trafik kazası olduğunda başka kazaların olmaması için işaretlemeler yapılarak
önlem alınmalıdır. Şayet yaralanmalı bir trafik kazası ise 112 Acil Yardım Merkezi
aranarak yardım istenmelidir.
İlk yardım eğitimi almamış kişilerin yaralıyı kaza yerinden uzaklaştırması ve yaralıyı
hastaneye götürmeye çalışması yaralının durumunu olumsuz etkilemektedir.
Görülen yaraların dışında görülmeyen yaraların olabileceği de düşünülmeli, gerekli
önlemler alınmadan yaralı yerinden kıpırdatılmamalıdır. Yanlış ilk yardım uygulamalarının
omurilik zedelenmeleri, felç ve ölüm ile sonuçlanabileceği unutulmamalıdır.
Hafif yaralanmalarda yapılacak ilk yardım uygulamaları farklıdır. Hafif yaralanmalarda
yaralanan kişi ve yakınındakiler de ilk yardım yapabilir. Bu nedenle bir yaralanmanın
hafif yaralanma olup olmadığına karar verebilmek önemlidir.
Sıyrık, bere, çürük ve ezik gibi yaralara hafif yaralar, bu yaralara neden olan
yaralanmalara da hafif yaralanmalar denir. Hafif yaralar önemli bir sağlık sorunu
değildir. Ancak yaranın mikrop kapmasını önlemek ve yaranın iyileşme süresini kısaltmak
için doğru müdahale edilmelidir. İlk yardım uygulamalarında öncelikli amacın hastaya,
yaralıya zarar vermemek olduğu unutulmamalıdır.
Hafif yaralanmalarda kişi kendisine ilk yardım uygulayabilirse de mecbur olmadıkça tek
başına yapmamalıdır. Aile büyüklerinden, arkadaşlarından veya öğretmeninden yardım istemelidir.
Hafif yaralanmalar neticesinde oluşan morarma ve şişmeyi önleyebilmek için yaralanmış
bölgeye soğuk uygulaması yapılmalıdır. Bunun için bir bez, havlu veya
poşet içine koyulan buz yaralanmış bölgeye uygulanır. Bu uygulama morarma ve
şişliğin azalmasını sağladığı gibi duyulan acının azalmasını da sağlar.
Hafif yaralanmalara karşı yapılacaklar:
1-Yara ve çevresini antiseptik solüsyon il
temizlemeliyiz. Antiseptik solüsyon yoksa su
ve sabun kullanarak temizlenir.
2-Yaralanmış bölgenin üzeri kurulanır ve
pansuman malzemeleri kullanarak yara
kapatılır.
3-Pansuman malzemelerinin sabit kalması için
steril sargı bezi, yara bandı veya plaster ile
yapıştırılmalıdır.
Morarma ya da şişme durumunda: Eğer bir
yere sert bir şekilde çarptıysak şişme
başlamadan hemen önce soğuk su ve buz
kullanmalıyız. Buzu bez, poşet havluya sarıp
şiş yere konulmalıdır.
SOLUNUM DURMASI
Solunum hayati bir fonksiyon olduğu için kısa süreli durması bile önemli sorunlara
neden olabilir. Öyle ki solunumun 1 dakika durması bile kalp atışında düzensizlik
oluşmasına neden olmaktadır. Solunumun 1-4 dakika durması ise beyinde hasar
oluşma sınırıdır. Solunumun 4-6 dakika durması hâlinde beyinde hasar oluşur.
Solunumun 6-10 dakika durması ise beyinde ağır hasar oluşması için yeterlidir.
Bu nedenle özellikle küçük çocukların solunum yoluna kaçabilecek cisimlerle oynamasına
izin verilmemelidir. Zira her yıl pek çok çocuk boğazına kaçan oyuncak veya oyuncak
parçalarının solunum yolunu tıkaması nedeniyle hayatını kaybetmektedir.
Solunum yolu kısmi tıkanan kazazede; zorlanarak öksürebilir, nefes alıp konuşabilir.
Bu durumda kazadeye müdahale edilmez, öksürerek yabancı cisimden kurtulması
beklenir.
Solunum yolu tam tıkanan kazazede; nefes alamaz, konuşamaz, rengi morarır ve
acı çekerek ellerini boğazına götürerek yardım ister. Bu durumda kazazede öne
eğilerek iki kürek kemiğinin ortasına 5 - 7 kez vurulur.
Solunum yolu yine de açılmadıysa kazazedeye arkadan sarılarak gövdesi kavranır.
Bir el yumruk yapılarak, başparmak çıkıntısı midenin üst kısmına, göğüs kemiği
altına gelecek şekilde konur. Diğer el ile yumruk yapılan el kavranır. Kuvvetle arkaya ve yukarı doğru bastırılır. Bu
hareket yabancı cisim çıkıncaya kadar 5-7 kez tekrarlanır.